UNUTULAN BAŞKENTİMİZ ''DİMETOKA''
UNUTULAN BAŞKENTİMİZ ''DİMETOKA''
Osmanlı devletinin iz bırakmadığı Coğrafya neredeyse yok gibi Tarih kitaplarımızda bizlere öğretilen hep belli başlı ana konular olmuştur. Bursa’nın Osmanlının ilk başkenti olduğu Edirne’nin ikinci başkenti ve İstanbul’un feth edilerek yeni başkent olduğu bilmekteyiz.
Bugün Yunanistan sınırları içerisinde kalan Edirne’ye
yaklaşık olarak 40 km uzaklıktaki Osmanlı’nın unutulan başkenti Dimetoka’yı hiç
duyduk mu? Osmanlı’nın balkanlara hızla yerleşmesi ile beraber Sultan I.Murad
Hüdavendigar döneminde 1361 tarihinde Evranos bey tarafından feth edilen
yaklaşık olarak 552 yıl Osmanlı’nın bir parçası olmuş bir yer Tarihi Osmanlı
kaynaklarında ‘’Darü,s saltanat olarak’’ olarak bilinen kent I.Murad
hüdavendigarın Edirne’deki saray
inşaatını yaptırırken 5 yıl boyunca burasını başkent olarak kullanmıştır. Yıldırım
Beyazıt hanın burada doğduğu ve daha sonraki yıllarda buraya balkanların en
büyük camisini yaptırdığını bilmekteyiz. Dimetoka saltanat mücadelelerinede
sahne olan bir yer. Fetret devrinde kardeşleri ile taht mücadelesine girişen
Musa çelebinin hükümet merkezi olmuş Daha sonraki yıllarda Fatih sultan Mehmedin
burada ikametgah ettiği ve oğlu II.Beyazıt’ın burada doğduğu ve Dimetokaya Sık Sık geldiği ve vakit geçirdiği
bilinmektedir. Dimetoka Şehrinde Bizanslılardan kalan kale onarılarak sultanlar
ve devlet adamları için önemli bir yer tutmuştur Günümüzde hakim bir tepe üzerine kurulan
kale ile alakalı Evliya çelebi seyahatnamesinde kalenin gayet sağlam olduğu ve
en üst kısımda padişahın sarayı ve 2 kuleden bahsetmektedir.
Yine Evliya Çelebinin gözlemleri bize Dimetoka Şehri
hakkında bilgiler vermektedir.Şöyleki 1668 tarihinde bu şehre gelen seyyah 100
kadar kiremir örtülü evde gayrimüslimlerin yaşadığı kale kısmında asıl şehir
kesiminde on iki mahalle bağlık ve
bahçelik 600 kadar ev bulunduğunu 5 tanede zaviye ve dergah bulunduğunu söyler.
Osmanlıların burada kurduğu ilk dini ve sosyal kurum abdal
cünayd zaviyesidir. I.Muradın fethinden önce gelen dervişler buraları ilmi
yönde feth etmişlerdir. Medrese anlamında ilk yapının yıldırım Beyazıt’ın
şehzadelik sırasında 1389 yılından önce yaptırmış olduğu medresedir. Sadece
sultanlar ve şehzadeler değil Osmanlı devlet adamları da buralarda birçok
eserler vermiştir. Bunlardan biri Rumeli beylerbeyi Timurtaş paşanın oğlu Oruç
beyin medresesidir. Dimetoka’da verilen eserler bunlarla sınırlı değil tabi ki Evliya
çelebinin ifadelerine göre bölgede 15’den fazla Mescid ve çeşitli mimari eserlerin
bulunduğundan bahseder Özellikle XV.yüzyılda II. Murad’ın devlet adamlarından
kutluca bey mescidi II.Beyazıt’ın veziri karagöz bey mescidi ve medresesi, Nasuh
bey camii, imareti zaviyesi ve hanı. XVI ise birkaç yeni medrese, cami büyük
bir hamam ayrıca mektepler inşa edilmiştir. Ayrıca Kanuni Sultan Süleyman döneminin
önemli devlet adamlarından nişancı Feridun Ahmet paşanın bir cami ve bir hamamı
bulunmaktaydı Ancak ne yazık ki bu eserlerin birçoğu günümüze kadar
gelememiştir.
Dimetoka’da yapılmış eserler içerisinde en büyüğü ve
önemlisi cami-i Atik olarakta adlandırılan Rumeli’nin en büyük camisi olan
çelebi Mehmet camisidir. Yıldırım Beyazıt tarafından inşasına başlanan bu cami
daha sonra oğlu Çelebi Mehmet tarafından 1421 tarihinde Bursa yeşil camisinin de
mimari olan ivaz paşa tarafından 1421 tarihinde tamamlanmıştır. Yapıda büyük
kesme taşlar kullanılmıştır cami 11 metre yüksekliğinde olup duvarları oldukça
kalındır. Taç kapısı Osmanlı mimarisi yapılarına baktığımız çok anıtsal bir
şekilde yapılmıştır. Yapının içerisinde Osmanlı süsleme sanatının nadide
örnekleri olan kalem işleri ve Ahşaptan yapılma göz dolduran bir kırlangıç
kubbe bulunmaktaydı maalesef kısa bir süre önce yangın esnasında bu güzel
eserin çatısı yanmıştır.
1361 tarihinden 1913 tarihine kadar kesintisiz 552 yıl
Osmanlının himayesinde bir şehir olan Dimetoka balkan savaşlarından sonra bir İslam
şehri olmaktan çıktı. Daha sonra Müslümanların buradan uzaklaştırılması ve
yıllar boyunca unutturulması birçok eserimizinde kaybolmasına neden olmuştu. Osmanlı
hakimiyeti döneminde ilim ve kültür merkezi olan Dimetoka bir çok ilim ve
devlet adamı da yetiştirmiştir. Bunlardan bazıları veziriazam sürmeli ali paşa,
şair ve alim Abdulvasi ve Lütfi paşa gibi isimler bulunmaktadır.
Cumhuriyet dönemimizin en önemli fikir
insanlarından olan Cemil Meriç’in babası da Meriç Irmağının öte yakasında ki
Dimetoka'dandır. Dedesinin dedesi Dimetoka'da müftülük yapan Hafiz Idris
Efendi. Dedesinin babası Kaymak Ahmet Efendi Cemil Meriç'in babası ise Mahmut
Niyazi Beydir.
Bir gün Türkiye sınırına sadece 40
km mesafede olan Osmanlı devletine başkentlik yapmış ilim ve kültür merkezi
olan Dimetoka’ya uğrarsanız Osmanlı devletinin oradaki izlerini görerek bir
nebze olsun Şanlı akıncıların at nallarının seslerini duyarak geçmişe yolculuk
yapabilirsiniz Her karışında bir anının olduğu bu topraklar elbet kulağınıza
bir şeyler fısıldayacaktır.
MEHMET SANCAK-SİVAS
Yorumlar
Yorum Gönder