KAPANDI YILLANMIŞ YARA

 


"Habu işlere bu kadar ilgileneceğine ders çalışsan Profesör olmuştun e oğlum"


Çocukluk ve     gençlik yıllarımın ilk başlarında her günümüz ve saatimiz Trabzonspor olunca böyle söylerdi annem bana.

Trabzonlu bir aile olarak 90'lı yılların sonunda Bursa'ya göç edince Memleket sevdasını ve Özlemini doğal olarak Trabzonspor etrafında yaşıyorduk.

Metropol bir sehirde Sokaklarda,Okulda,Sınıfta Trabzonspor'u tutanların azinliğını görünce istemsizce daha da bağlanmıştık bu takıma,

Öyle ya, herkes hiçbir bağlantısı olmasa da İstanbul takimlarini Tutuyordu yani "Güçlü" olanı.

Ortaokul ve Lise yıllarımda Haftasonu galip geldiğimiz an göğsümüzü gere gere Okula gider haklı gururunu yaşardim, Yenildigimizde ise okul yolu çok uzak gelirdi bana.

Bu Gurbet psikoloji ben ve birçok kişide olduğu gibi farklı bir bağ kurdurdu takım üzerinde.

En son babalarımızın Gördüğü şampiyonluk coşkusunu Bir türlü biz görmemiştik.

Bir şekilde Masa başında kaybettiğimiz,Sevinçlerimizi kursağımizda bıraktıkları yıllar yaşadık.

Hani O,Taraftarımızın yazdığı şiirde olduğu gibi;

"81 il var ülkemde ve biri hariç hepsinde şampiyonluğu kutluyor sokaklar. bizim mahalle bekliyor, bizim sokaklar, bizim uşaklar... o kupayı hasretle, özlemle bekliyor. rica ederim! sıkılmadık, bıkmadık. çünkü hasret arttıkça özlem kavuşmalar daha öte olur biliyoruz.

Sizlere bir sır daha vereyim. biz, yani bordo mavi yürekler bir gün yeniden şampiyonluğun öyküsünü yazacağız. en ötesini yaşayacağız kavuşmaların. o gün karadeniz taşacak, toprak bordo kokacak, yağmur mavi yağacak, "


İşte biz hep yıllarca bekleyen o "Uşaklar" olduk.


Her seneye "Bu sene o Sene" diye başlayarak Husranlar,Husranlar...


"Ama Şimdi O deniz 38 yıl sonra yarıldı. sadece bize içinden yürümek kaldı." dediğimiz döneme geldik.

Rüya gibi,Hayal gibi geliyor 

Çünkü ulaşılmaz,Varılamaz denilen Kupa'ya varıyoruz.


Çoğu vakit Takıma bu kadar Tutkumuz Arkadaş çevresinde garipseniyor.

Ancak Trabzonspor bizim için çoğu zaman kuru bir Taraftarliktan ziyade bir duruş,ideoloji ve fiktiryattir.

Nitekim Türk şiirinin Önemli Temsilcilerinden İsmet Özel'in 90'lı yıllarda yazmış olduğu "Küçük İbo neden Trabzonsporlu" adlı köşe yazısında bunu açıklıyor.

 

"Trabzonspor taşralı olmaktan gelen ezikliğin, merkez karşısında ikinci derecede veya gölgede bırakılmış olmaktan sıyrılmak isteyen kompleksli yaranma tutumunun değil, otantik inisyatifin sembolüdür. Trabzonspor'la birlikte desteklenen şey ihmale uğramışların başarıya olan özlemleri değil, kendilerinde cevher bulunduğuna inananların inisyatifi elden bırakmama kararlılığıdır. Küçük İbo bunu "Kümeye de düşse (Küme düşse de demek istiyor) sapına kadar Trabzonsporlu" kalacağını söyleyerek dile getiriyor.


Çocukluktan henüz çıkma aşamasında bulunan bir Urfalı'nın Trabzonspor taraftan olmasını tesadüfi bir olay sanmayınız. Türkiye topraklarında bazı yöreler, bazı vilâyetler var ki bunlar ülke insanlarına özgü kültürel bütünlüğün dinamosu işlevi görür. Benim tespitlerime göre bunlar: Urfa, Trabzon, Konya, Balıkesir vilâyetleridir. Bu vilâyetler Anadolu topraklarının şimdiye kadar uğradığı sarsıntılar sırasında yeniden derlenip toparlanmayı temin edecek gücün doğmasını beklemektense felâket karşısında kendi gücünü harekete geçirmek üzere duruma derhal el koymanın ruhî kabiliyetini aralıksız hazır bulundurdular. Bu vilâyetlerin yerli (ve yerlileşmiş) insanları ülke bütünlüğünün değerini kendi bütünlükleriyle eş tuttukları için mahallî özelliklerini kaybettikleri taktirde Türkiye'nin kimlik kaybı hususunda uğrayacağı zararın ne kadar büyük olduğuna dair derin bir bilinç taşıdılar. Mahallî özelliklerine sahip çıkma (hemşehrilik vs.) bakımından benim yukarıda saydığım dört vilâyeti geride bırakacak bir çok yöre zikredilebilir. Fakat benim andığım vilâyetlerin mahallî özelliklerinin eksenini "otantik inisyatif" teşkil ediyor. Bu bakımdan Urfa, Trabzon, Konya, Balıkesir vilâyetlerini Türkiye'nin hayırlı bir gelecek arayışında hazır maya saymalıdır."







 2022

Mehmet Sancak 

Sivas

Yorumlar

Popüler Yayınlar