AMA HANGİ FATİH CAMİ (FATİH KÜLLİYESİ)
FATİH KÜLLİYESİ
1 Konu Amaç Yöntem
Bu çalışmada Osmanlı Mimarlığının Fatih dönemi eseri olan fatih külliyesi üzerine yapının genel olarak tanıtılması Tarihi Banisisanatçısı yapının geçirmiş olduğu onarımlar ve bu onarımların ilk devir yapısı ve 18.YY yapısının genel olarak değerlendirilmesi 15.YY’daki yapının geçmiş dönem kaynakları ve teknik anlamda incelenmesi ve bu anlamda fatih külliyesinin Bizans yapısıyla ilişkisi Fatih sultan Mehmed bu yapının yerini tespit etmesindeki siyasi sebepler ve sebepler doğrultusunda yapıyı statik olarak etkileyip etkilemediği amaçlanmıştır.
2 Yapının Yeri
Fatih Sultan Mehmet camisinin bugünkü yeri Bizans döneminde Bizans’ın büyük değer verdiği 12 havari yerinin olduğu bölgedir. Bugün Fatih semtinde Kirmasti mahallesi sınırları içerisinde yer alan yapı medrese darüşşifa Tabhane imaret kervansaray hamam Sıbyan mektebi kütüphane Muvakkıthane türbelerden oluşan külliye az önce de ifade etmiş olduğumuz gibi Bizanslılar döneminde özellikle İmparatorların mezarlıklarının bulunduğu çok önemli bir yere sahiptir.(Resim 1)
Konstantinapolisinkurucusu Konstantin Nikomedyada öldüğü zaman buraya defnolunmuşturTarihçi Eusebius kilisenin dört yanında portrikolara sahip altın çatılı uzun bir yapını olduğunu söz ederKilise’nin en önemli bölümü ise Parrekklesionuydu (klieye bitişik mezar yapısı)
Bu yapının altına 12 boş lahit yerleştirilmişti. Daha sonra havariler kilise’si 1204-1261 Latin İstilası döneminde ciddi manada harap olmuştur.Bugün havariler klişesinden günümüze Fatih Camii avlusunda birkaç taş kalmıştır. BU yapının önemi Fatih Sulatan Mehmed’in Doğu Roma İmparatorluğunu çökertmesi İstanbul’u fethetmesi ve Konstantine Polis gibi önemli bir şehri aldıktan sonra Bizans ve Hristiyan dünyasında önemli olan yapıları kendi bünyesinde ibadetler açmış örneğin Ayasofyada Cuma namazını kıldırmıştırBu vesileyle kiliselerin ibadethaneye dönüştürülmesi Sadece imani değil aynı zamanda siyasi ve politik olarak araçtırİşte tam bu noktada havariler klişesine özellikle kendisinin ilk selatin yapısı olarak seçmesi asla tesadüf değildirve türbesinin burada olmasını istemesi kendisinin İstanbul’u Fethettik sonra roma imparatoru olarak tanımlaması araştırmacılarca kendini Konstantin Jüstinianus gibi Doğu Roma İmparatorları ile aynı bölgede
gömülmek istemesi siyasi olarak bir duruşturO devirdeki ismi diyarı Rum yani roma ülkesinin mutlak hakimi benim mesajını vermiştir.
3 Yapının Adı
İstanbul Fatih Külliyesi fatih külliyesine ait bilinine 10 adet vakfiye nüshası mevcutturbunların birtanesi aşağıdaki örnekte verilmiştir.
F a t i h M e h m e d II. nin Türkçe vakıf vesikasında Fatih camii şu suretle tavsif olunmaktadır: ‘’Bade zalikdarüssaltanatısseniyyemah-. miyyeiKonstantiniyyenin haki vasatında halâ Yenicami mahallesi demekle maruf olan mahalde bir camii cennetâsâ ve mabedi refiul- bina inşa buyurdular ki hamı dilcuyi mihrabı kûşei safa ve payei minberi nayabısüllemi âmânı lıüdakanadili zerrin ile olkubbei simin evci letafetdemahupervindir. Âyinedir ki ruyi sefa gösterir müdam sahnı harimi hürremiferşinde her ruham Camii bari’ firdevsiâla iki minaresi sid- reimüntehadir, denilse mahalli çunüçiradeğildir.’’
(Başbakanlık Osmanlı arşivleri Fatih devri vesikaları nr.70)
4 Yapının Tarihi
Cümle kapısının her iki tarafında ve üstinde yer alan onaltı satırlık arapça kitabede inşa tarihini göstermektedir.(Resim:2)
Yapı hicri 867(Cemaziy-el Ahir). Yılında Miladi 1463 yılında başlanıp
875 Recep ayına Miladi Aralık 1470 tarihine kadar sürmüştür.II.Yapı dönemi Hicri 1180 Miladi 1766-1771
5 Yapının Banisi
Fatih Sultan Mehmet 30Mart 1432 de Edirne de dünyaya gelmiştir. 2.Murat ve Hüma Hatunun oğludur.Sultan 2. Mehmet 1430 yılında amasya sancağına gönderildi.Daha sonra manisasancağına gönderildi.Fatih Sultan Mehmet Şehzadelik döneminde çok iyi eğitim almıştır.Şehzadelik döneminde özellikle kendisinin defterlere eski çalışmaları yaptığını bilmekteyiz.1443 YILINDA ağabeyi Alaaddin Ali Çelebinin vefat etmesi üzerine tahtın tek varisi oldu ve babası 2Muratın tahtan feragat etmesi üzerine 1444 yılında henüz 12 yasındayken tahta çıktı.Bu dönemde haçlı seferine çıkacağını ilan eden kral ladislas Osmanlı toprakları üzerine yürüdü.Bununüzerne sadrazam halil paşanın çağrısıyla sultan 2.murat 1446 sensinde tekrardan tahta geçti.
Daha sonra fatih sultan Mehmet babasını vefatı üzerine 1451 tarihinde edirnede 2.kez tahta geçti.Fatih Sultan Mehmetin amacı merkeziyetçi bir imparatorluk kurmaktı.Bunun da tek amacı İstanbulunFethiydi.Sultan Mehmet İstanbulun kuşatma hazırlıklarına 1451 yılında başladı.Evvela boğazın Anadolu yakasında büyük dedesi sultan beyazıdın yaptırmış olduğu Anadolu hisarının karşısında o dönemde Rumeli hisarını yaptırdı.Rumeli hisarı 1452 senesinin Ağustos ayında Osmanlıların eline geçmiş oldu.Fatihİstanbulu fetih hazırlıkalrını devam ettirirken dayanıklı surları yıkmak için Macar Urvanusa top döktürdü ve kendisinin tasarlamış olduğu topları yaptırdı.Karadan ve denizden tam 53 gün süren kuşatma 29 Mayıs günü İstanbul fethedilmiştir.Fatih İlk günü öğleden sonra şehre girerekAyasofya’da namaz kıldı.Ve bundan sonra tahtım İstanbul’dur diye buyurdu.
Bosna Kralı anlaşmalara riayet etmeyerek vergi ödemesini bırakmışı.1463 senesinde Bosnaya sefer düzenledi Ve artık bu topraklarda Osmanlının olmuştu.Balkanla üzerine daha sonraki yıllarda seferler düzenleyen fatih burada birliği sağlamıştı.Fatih bunun öncesinde 1461 yılındada Trabzon Rum imparotorluğunu çökertmişti.
Fatih Sultan Mehmet başarılı bir komutan olmasının yanında entelektüel bilgi birikimi ile Osmanlı Padişahları arasında en farklı padişahtı.(Resim:3)
İstanbulun fethinin ilk yıllarında Ali Kuşçu gibi bilim adamlarına çağırarak ilme vermiş olduğu önemi göstermişti.Fatih daha sonrakşi yıllarda özellikle Rönesans Döneminİn en başarılı sanatçılarını İtalyadangetirtmişti.Bunlar arasında Gentille Bellini Konstanza Ferrara ve Givnia gibi sanatçılar yer alıyordu Fatih alışılmışın dışına çıkarak bu sanatçılara kendi portresini ve madolyonlarınıyaptırıyordu.AyrıcaPulutarqueninGeographia eserini okuyordu. 7 dil bilen Fatih antik yunan dillerinin eserlerini de okuyordu.Sultan Mehmet 1481 senesinde çıktığı bir sefer esnasında bugünkü gebze hünkar çayırında rahatsızlığı sonucunda henüz 49 yaşında vefat etmişti.
6 Yapının Sanatçısı
Türk mimarlık tarihinde Atik Sinan veya Azadlı Sinan adıyla tanınan sanatCININ tam adı Sinmeddin Yusuf b. Abdullah'tır. Doğum tarihi bilinmemekle beraber gü-nümüze kalabilen mezar taşı kitabesinden 27 Reblülewel876'da (13 Eylül 1471) vefat ettiği anlaşılmaktadır. XV. yüzyıl Osmanlı mimarisinin ve bilhassa Fatih Sultan Mehmed dönemi mimari faaliyetlerinin başta gelen mimarıdır. İstanbul'un ilk ve en büyük yapılar topluluğu olan Fatih Camii ve Külliyesi'nin ( 1463-14 70) yapımı¬nı tamamlamıştır. Baba adından da anlaşılacağı üzere sonradan Müslümanlığı kabul ettiğinden Batılı araştırmacılar tarafından kimliği üzerinde çok durulmuş ve Müslümanlığı kabul etmeden önceki adı¬nınHristodulos olduğu yolunda bir iddia ortaya atılmıştır. Fakat bu çevrelerce aynı ad, Fatih Camii ve Külliyesi ile inşa tarihleri arasında büyük bir zaman farkı bulunan Bursa Hudavendigar Camii için de öne sürülmüştür.
Esasen bu iddiaların belgelerle desteklenemediği gibi doğru olması da mümkün değildir. Mimar Atik Sinan'ın günümüze gelen 869 (1464) ve 873 (1468) tarihli iki vakfıyesinden ölümünden sonra mal varlığını İstanbul Fatih'te yaptırdığı mescid, zaviye ve mektebe bağışladığı Vakfiyelerde belirtilen yapılardan zaviye ve mektep zamanla ortadan kalkmıştır. Mescid ise Sinan ın adıyla değil vaktiyle bitişiğindeki çeşmenin üzerindeki aynada bulunan iki kumru kabartması sebebiyle Kumrulu Mescid adıyla tanınmaktadır. Günümüzde adı geçen çeşme mevcut olmayıp kabartmaları cami duvarında muhafaza edilmektedir. Meşe dikme, çatkı ve atkılarla takviye edilmiş moloz taş örgülü mescid1964-1965 yıllarında tamamen yenilenmiş¬ tir. Kendi mezarı da mescidin haztre bölümündedir. Bazı tarihi kaynaklarda Mimar Atik Sinan hakkında, Fatih Camii'nin sütunlarını kısalttığı için Fatih Sultan Mehmed tarafından ellerinin kesildiği yolunda bir kayıt varsa da bu gerçek değildir.
7 Yapının Geçirdiği Onarımlar ve Günümüz Durumu
Fatih külliyesi depremlerden sıkça nasibini alan problemli bir yapıdır aslında.ilk olarak mimar atik
Sinan tarafından yapılan (1463-1470) bu yapı 1509 ve 1557 tarihlerinde meydana gelen depremlerde hasar görmüştür.ve Fatih sultan mehmed’in oğlu sultan II.Beyazıt tarafından onarılmıştır.Fatih cami en büyük hasarının sultan 1766 tarihınde Sultan III.Mustafa devrinde almıştır yapının planının değişecek şekilde depreme maruz kalan bu yapı dönemim mimari Mehmet tahir ağa tafaındanyapılmıştır.Günüöüzdeki durumu III.Mustafa devrinde yapılan yapıdır.günümüz yapısı 4 fil paye ayağına oturan 19 m çapında kubbe ve onları destekleyen 4yarım kubbe yer almaktadır.
8 Yapı Tanıtımı
Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fet ettikten sonra ilk selatin cami olan Fatih Camisi aynı zamanda bir külliyedir. Erken dönem Osmanlı mimarisinin külliye örneği olarak en önemli yapı parçalarından birisidir. İstanbul’daki ilk üniversite binası olan Sahnı Seman medreseleri bu külliyenin içerisinde yer almaktadır. Külliye formu içinde darüşşifa, kervansaray, tetimhane, akdenizkaradeniz medreseleri ve türbelerden oluşan çeşitli yapılar topluluğudur. Külliyenin kuruluşuna zemin hazırlayan unsurlardan biriside Fatih ile netleşen Osmanlı yönetim anlayışını anlamamız gerekiyor. İstanbul’un fethi ile birlikte artık Osmanlı Devleti cihan-şümül bir imparatorluk karakteri kazandığı açıktır. Fatih Sultan Mehmet’in ileri görüşlü bir devlet adamı olması siyasi içtimayi iktisadi askeri hukuki eğitim sanat alanında devleti iyice belirginleştirmiştir. Fatih külliyesi aynı zamanda bir vakıf külliyesidir. Fatih külliyesinden önce İstanbul’da Fatih tarafından yapılan ilk külliye Eyüp Sultan külliyesidir. İstanbul’un fethinden önce külliye formlarını özellikle Anadolu Selçuklu ve daha sonra Bursa ve Edirne gibi ilk Osmanlı başkentlerinde müslüman şehir kimliğini gösteren yapılar Fatih külliyesinin de oluşumuna zemin hazırlamıştır. Bunlar arasında özellikle Orhan Gazi külliyesi
I. Murat Yeşil cami ve II. Murat külliyeleri teşkil etmektedir. Fatih külliyesinin bulunduğu mevki mimari üslup ve büyüklük bakımından temel unsuru camidir. Ancak bu yapının iki farklı dönemi vardır. 1463-70 yılları arasında yapılan bu yapı Sultan III. Mustafa devrinde 1766 yılında depremden sonra yıkılmıştır.
Bundan dolayı Fatih Sultan döneminde yapılan yapı ile günümüzdeki yapı farklıdır. Fatih döneminin yapısının örneklerini ve çizimlerini
dönemin tarihçileri ve özelliklede seyyahların tablo ve eskizlerinde görüyoruz. İlk yapının plan şeması ile ilgili araştırmacılar birçok teori ortaya atmıştır
Bunlardan bir tanesi K.Wulzinger adındaki bir Alman mimar tarafından 1933 yılında yayınladığı bir makalede Fatih camisinin havariler kilisenin temelleri üzerine oturduğunu söyler. Bu görüşü Ali SayimÜlgen Halim Baki Kunter kesin suretle tenkit etmiştir. Bunu da esasen eski kilise caminin yönleri aynı olmadığına göre duvarlarından da faydalanılması imkansızdır. Ancak Wulzinger’in ifade ettiği bu olay aslında Fatih Sultan Mehmet’in özellikle bu bölgeyi seçmesi ve Roma imparatorlarının bu bölgede gömülmüş olması caminin de kilise temellerinin üzerine yapılması ya da bir takım değiştirme ile kullanılması siyasi ve politik olarak pekte mantıksız değildir. Çünkü Havariler kilisesinin elimizde olan çizimlerine göre serbest haç planlı kubbeli bir yapı olduğunu biliyoruz. Özellikle depremlerden çok hasar alması bu yapının hastalıklı olduğunu göstermektedir. 1509 yılında meydana gelen depremde cami medrese darüşşifa imarethane zarargörmüştür. 1557 bir deprem daha geçirmiştir. 1754 yılında bir deprem daha geçirmiştir. 1766 yılında yıkıcı hasarı küçük kıyamet dedikleri depremde almıştır. Bu depremde kubbesi tamamen çöktüğü gibi duvarları da tamir edilemeyecek şekilde yıkılmıştır. Fatih cami ilk yapımında duvarlar ve iki ayak üzerine bir kubbe oturtulmuş bunun önüne bir yarım kubbe yapılmıştır. Bazı araştırmacılarca eski Fatih cami bugünkin’den daha küçüktü ve ikinci kez yapılışı sırasında büyütülmüştür. Diğer bir görüşe göre deprem sonrasında yeniden yapılmasına rağmen cami eskisinin duvarları üzerine tahsis edilmiş bu yüzdenden’de büyütülmesi söz konusu olmadığı ifade edilmiştir.Fatih devri mimarisi ile yakından ilgilenen yüksek mimar Ekrem hakkı ayverdi bu yapının çizimlerini yapmış üzerinden oldukça yoğun çalışmıştır ayverdi yapının büyütülmediğini ve aynı seviyelerde olduğunu ifade etmektedir.ayverdinin görüşünü destekler nitelikte yapının günümüze kalan 2 yapısının olduğunu araştırmacılar ifade ederbunlar kıble duvarı ve minarelerdir minarelerin birtanesinde yer alan güneş saati fatih dönemimde yapıldığını bilmekteyiz bu görüşe göre minareler fatih döneminden kaldıysa yapının genişletilmesi gibi bir durum söz konusu değildir.Yapı ile alakalı fatih devrinden günümüze pek bir somut örnek kalmamıştır. dolayısı ile o devrin ve o devre yakın seyyahların ve çeşitli haritalardaki resimlerden yola çıkarak yapı hakkında görüş sahıbiolabiliyoruz.Semavieyice’nin ifadelerine göre eski Fatih camii ortada bir büyük kubbesi mihrap tarafı güney cephesinde bir yarım kubbe yanlarda 3’er küçük kubbeden hasetmektedir.ancak 1559 yılında istanbula gelen Lorıch adlı seyyahın çiziminde bu yarım kubbe görülmemektedir.(Resim:4)
yine 1686 yılında istanbulu ziyarete gelen FrancescoScarella adındaki seyyahportesinde’de görülmemektedir(Resim:5) .Güney tarafında kubbenin varlığını ifade edebilecek tek delil 17.yy’da köprülü ailesinin çizmiş olduğu harita’da yer almaktadır.Ancak bu harita’da yarım kubbe tam net bir şekilde görülmez.( Resim:6)
1463-70 yılları arasında yapılan Fatih devri yapısına ilişkin elimizden bulunan görsel kaynaklardan bazıları bunlardır.Ancak günümüzde Lorısch ve scrallenın çizimlerinin aksine Tüm Mimar ve Sanat Tarihçilerin günümüzdeki Fatih cami tasvirinde güney kısmında kubbe yer almaktadır. Fatih devri yapısının tipik olarak tanımlamasını yapacak olursak erkendönem Osmanlı mimarisinin Taphaneli camiler planına benzemektedir. Burada ana kubbeyi iki büyük fil ayak desteklemektedir. Her iki yanında üçer kubbe yer alan yapının iki adet minaresinin olduğunu bilmekteyiz.
Sultan III.Mustafa devrinde 1766 yılında meydana gelen depremden sonra yapılan yapı Mimar MehmedTahirağa tarafından yaptırılmıştır.ikinci cami yapılırken ilk devir yapısının mimarisi üsluplarına sahip çıkılmamış dönemin üslüp özelliği barok mimarisi ile klasik Devir mimariris harmanlanarak yapılmıştır.bu yapı planına baktığımız zaman ortada 26,m çapında bir kubbe ve onun 4 yanında yer alan yarım kubbeler mevcuttur (Resim:7)Deprem esnasında kubbeleri ve duvarları yıkılan yapı ilk dönem formundan oldukça uzak birşekilde planlanmıştır.4 fil paye ile desteklenmektedir. Mihrabın sol tarafında bulunan dışardan rampalı çıkışlı hünkar mahfili camininşası sırasında III.Mustafa tarafından ihya edilmiştİ
8.1 Medrese
Külliyenin kuruluşuna zemin hazırlayan en önemli etkenler : ilmi noktada bilim adamları ve adli hukuki ve dini alanda öğrenci yetiştirmek olan bir anlayış içerisindeydiler bunların en önemli parçalarının bir tanesi ise medreseler oluşturmaktaydı. Fatih külliyesinde medreseler sahnısemen medreseleri, tetimme medreseleri, akdeniz ve karadeniz medreseleri olarak bulunmaktaydı. Sahnısemen medreseleri ismi itabari ile sahnın düzyer ve geniş saha anlamına geldiğini bilmekteyiz. Sahnısemen medreselerine ulaşmak için daha önce bazı medreselerde eğitim görmüş olmak gerektiği medreselerin teşkilat yapıları ile ilgili böyle bir uygulamanın olduğu söylenmektedir. Sahnıseman medreseleri caminin kuzey ve güney doğrultusunda cami bahçesine paralel olarak sıralanmıştır. her iki tarafındada medreseler bulunmaktadır. Sağda Marmara tarafında bulunanlara akdeniz haliç tarafında bulununlarakaradeniz medreseleri adı verilmiştir. Her medresede bir meydan etrafında dizilmiş 19 oda bu odalara nisbetle daha yüksek birderssane bulunmaktadır odaların genişliği 4.20 metredir. Bu medreseler medrese mimarı geleneğinin temelini oluşturmuştur. Fatiih külliyesi medreseleri her ikitarafın başında bulunan medreseler tek ortadakiler ise birbirine bitişik olarak dizilmişlerdir. Kıble tarafından başlanan medreselere başkurşunlu, başkurşunlun bitişinde olanlara çifte kurşunlu sondakilere ise ayak kurşunlu adları verilmiştir. Karadeniz tarafında bulun birinci medreseye çınarlı medresede denmiştir. 8medresenin 8 dersanesinden başka 160 odası vardır. Ancak sadece talebeye tahsis edilen oda sayısı 120 idi. Külliyenin diğer birimleri gibi medreselerde depremlerden nasibini almıştır. 1509 yılındaki büyük depremde zarar görmüş ve tamir edilmiştir. Bu depremde medrese kublerinin çoğu yılmıştır. 1765 yılında fatih camisinin de yeniden yapılmasına neden olan büyük depremde medreseler hasar görmüş ve onarılmıştır.
Sahnısemanmedereselerinin arka planında dördörden sekiz medrese daha bulunuyordu. Bunlara tetimme medreseleri deniliyordu. Süheyl Ünver tetimme medreselerinin baş tarafta bulunanlarda onar ortada bulunanlarda ise dokuzar oda olduğunu ve toplamda 76 oda olduğunu söyler. Tetimme medreselerinin sahnıseman medreseleri gibi aynı planda olmadığı odalarının küçük bir meydan etrafında sıralanmadıkları anlaşılmaktadır. Tetimme medreselerinin akdeniz tarafında bulunan medreseleri bu gün mevcut değildir. 1928 de Fevzi Paşa ceddesi açılırken yıkılmışlardır.
8.2 Kütüphane
Medreselerdeki kütüphanelerden ayrı olarak birde bağımsız olarak sultan 1. Mahmut tarafından kıble duvarına bitişik olarak yapılan bir kütüphane vardır. Külliyenin ilk devrinden kalan kütüphane yoktur. Fatih külliyesinin vakfiyesinde Fatih Sultan Mehmed’in dört medreseye kitaplar vakfettiği ve bu kitapların korunması için dört hafızın kütüphaneye atadığı belirtilmektedir. Böylece medreselerin içerisinde kütüphane olduğunu biliyoruz. Medereselerdeki kütüphaneye Ayasofya ve zeybektende kitapların getirildiği 2. Beyazıd dönemin vakfiyelerinde yer almaktadır. Sultan 1. Mahmut tarafından 1742 yılında kütüphane açılmıştır. Medreselerdeki kitaplar buraya getirilmiş yine sultan mahmut saraydan gönderdiği birçok kitabın yanısırıra camideki kitaplarıda buraya taşıtmıştır. Beşbinbeşyuz cilde yakın kitap olduğu söylenmektedir.
8.3 Darüşşifa
Fatih külliyesinin en önemli yapı parçalarından bir tanesi de darüşşifadır. İstanbul’un donanımlı anlamda ilk tıp binası olduğunu söyleyebiliriz. Dönemin tarihçisi Tursun Bey “caminin bir tarafına her tabakadan hastalar için bir darüşşifa yaptırıldığını buraya iyi doktorlar ve işlerinde ehil olan hizmet elemenları tayin edildiğini ve hastalara uygun ilaçlar sağlandığı belirtilmektedir. 17.yüzyılda evliya çelebi darüşşifayı 70 hücreli ve 80 kubbeli olarak tanımlar. Burada 200 kişinin çalıştığını söyler ancak o dönemin şartlarında darüşşifanında konumu ve yapısı göz önüne alınarak bukadar çok kişinin çalıştığı gerçek değildir yine vakfiyelerden elde ettiğimiz bilgilere göre 42-43 kişinin çalıştığı belirtilmiştir külliyenin tamamının olduğu gibi darüşşifanın Mimarı Sinan ı atiktir. Semavi iyice binayı sekiz köşeli kasnağa sahip büyük bir kubbeyle örtülü kübik bir yapı olduğunu belirtmiştir. Darüşşifada diğer yapılar gibi depremlerden nasibini almıştır. Darüşşifaya bitişik Mescid ve hamam ver almaktadır. Ancak Mescid 1908 yılında vuku bulan çırçır yangında yıkılmış ve yapı günümüze kadar ulaşamamıştır.
8.4 Mektep
Mektep fatih külliyesinin ilk okul binasıdır. Fetihten sonra inşa edilen ilk sibyan mektebidir. 1918 yılında meydana gelen fatih semti yangınında yanmıştır. 1938 de yangından kalan dört duvarı Süheyl ümmet eserinde ifade etmiştir
8.5 Muvakkithane
Muvakkithane kelime anlamıyla namaz vakitlerinin belirlendiği bir yapıdır. Daha sonra saatlerin ayarlanması olarak kullanılmıştır. Külliyenin birimlerinde olan muvakkithane bu gün artık mevcut değildir. Külliyenin içerisindeki yeri tam net olarak belirli değildir. Dönemin meşhur bilim adamı Ali kuşçu’nun burada bir takım gözlemler yaparak namaz vakitlerini belirlediği bilinmektedir. Yine muvakkithane için Ali kuşçu tarafından yapılmış bugün hala bulunan minarenin kaidesine güneş saati çizilmiştir. Muvakkithane yine 1917 de fatihte meydana gelen bir yangında yanmış ve içerisindeki değerli levha ve saatler ile yok olmuştur ve bina bir daha yeniden yapılamamıştır.
8.6 İmaret
Külliyenin temel yapılarından bir tanesi ise imarathanedir. Külliyenin planı gözden geçirildiğinde Marmara tarafındaki sahada imaret birimlerinin bulunduğu görülür. Külliyenin bu bölümünü oluşturan asıl büyük kütleyi taphane oluşturuyordu.taphane hem misafirhane hem imaret olarak kullanılıyordu. Taphanebugunnisbeten ayaktadır. 14 odası olduğu görülmektedir. 12 metre çapında bir kubbeye sahiptir. Ayrıca ikişer kubbeli eyvanlarla 20 kubbeli ravakı vardır. Bu tür yapılar misafir ve yolcuların ihtiyaçlarını giderebileceği yapılardı. bunlar arasında kervan saraylarda önemli bir yerdi.
8.7 Fatih türbesi
Fatih 1481 yılında gebzehünkar çayırında vefad edince caminin kıble tarafına defin edildi. Bugünkü fatih türbesi oğlu 2. Beyazıd han tarafından yapıldı. İlk türbe depramlerden nasibini aldığı için nasıl bir yapı olduğunu bilmiyoruz. Barok stilindeki bugün ki fatih türbesi on köşeli bir yapı olup sultan 3, mustafa döneminde yapılmıştır. 1782 de cibali yangınında türbenin içerisindeki eşyalar yanıyor. Türbe kasının sövesi birinci Abdülhamithan tarafında değiştirilmiş ve bu dönemde birtakım tadilatlardan geçirilmiştir. Türbede Fatih sultan Mehmet in mermer bir lahdi bulunmaktadır. Semavi eycilin ifadelerine göre 1766 yılındaki büyük depremden sonra onarım sırasında türbenin ilk yerine nazaran daha ileriye idda edilmiştir buna göre türbe daha ileride yani başta yapıldığından fatihinMezarı’da cami mihrabın altında kalmıştır. Tek kubbeli olan türbe giriş kısmında kapı üstündeki saçağı taşıyan iki sütunlu bir sundurması vardır. Daha sonra Abdülaziz dönemin de türbenin içi yeniden süslenmiş kristal bir avize asılmış binayı çepe çevre dolanan kademeli profilli silmelertürbenin tipik olarak bize barok özelliğini göstermektedir.
Fatih türbesinden başka yapıda gülbahar hatun türbesi Nakşidil valide sultan türbesi yer almaktadır gülbahar hatun türbesi fatih türbesinin az ilerisnde yer almaktadır bu yapı sekiz köşeli bir yapıya sahip üzeri kubbe ile örtülü bir yapıdır. Genel dış görünümü geleneksel türk mimarisine sadık kalınmıştır. Bu yapıda yangından nasibini almıştır. Nakşil valide sultan türbesi ikinci mahmud un annesi metfundur. Sultan Mahmud annesi için büyük bir türbesi yaptırmış yanınada bir sebil inşa etmiştir. Bu eser dalgalı hatları dışardan dilimli büyükkubbesi oval pencereleri ve kabartma süslemeleriyle barok üslubunun
9 Plan Tanıtımı
Fatih külliyesi dönem itibariyle ilk üniversite binasının içince yer aldığı bir külliye formu içindeydi
Fatih küliyesinin en önemli elemanlarıdan biri olan medreseler 1470 yılında tamamlanmıştır.
Külliye
1-) Cami 2-) Darüşşifa 3-) Batı Sahnı Seman Medreseleri 4-) Karadeniz Tetimme Medreseleri 5-Doğu Sahnı Seman Medreseleri 6-Akdeniz Tetimhane medreseleri 7-) Tabhane 8-)Kervansaray 9- imaret 10-Türbeler
Kütüphane- Mektep-Muvakkithane
10 Dış Tasvir
Yapı dış avlu ve iç avludan oluşmaktadır. Daha öncede ifade etmiş olduğumuz gibi külliye formatında inşa edilmiş ve bu külliyenin içerisinde birimler yer almaktadır. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’da yaptırmış olduğu ilk Selatin camii olan Fatih Sultan Mehmet Camisinin planına baktığımız zaman erken dönem Osmanlı mimarisi etkileri görülür. Avlulu bir yapıya sahip olan Fatih camii ortasında geniş bir kubbe (36 metre) ve onun yanlarında üçer kubbe ve toplam altı kubbe ve kıble yönünde çizimlere göre yarım bir kubbe yer almaktadır.
Depremden sonra III.Mustafa devrinde yapılan yapıda ise Merkezde bir ana kubbe ve onu destekleyen 4 yarım kubbe yer almaktadır. Biri ana giriş olmak üzere toplam 3 giriş kapısı vardır. Batı ve doğu kısımlarında birer minare yer almaktadır.
Yapının ana giriş kapısı mihrap ekseni üzerinde yer almaktadır. 15. Yüzyıl İstanbul camilerinde en çok karşılaşılan plan tipi ters t planlı olan yapılardır. Erken dönem Osmanlı yapılarına baktığımız zaman Edirne üç şerefeli camii ve Fatih camii birbirlerine benzemektedir ve ters t planlı camilerin geçiş örnekleridir. Edirne üç şerefeli camii ve Fatih camii bütünleşik olarak son cemaat yerinide içine alan revaklı bir avlu bulunmaktadır. Ayrıca her iki yapıda da son cemaat yeri ve avlu revanı oluşturan sütun, sütün başlığı ve kemerler özellikle mukarnas ve iki renk taş kullanımı açısından birbirine benzemektedir. Cephe yüzeyinde iki sıra halindeki pencere açıklıkları ve mihrabiyeler yer alır. Üst ve alt sıradaki pencereler birbirlerine benzer şekilde düzenlenmiştir. Pencerelerin söve ve kirişleri mermerden yapılmış ve cephe yüzeyine dikdörtgen biçimde açılmıştır. Ayrıca cephe yüzeyinde doğu ve batı bölümünde birer adet olmak üzere toplam iki adet balkon vardır.
11 İç Tasvir
Yapıyla ilgili ilk devirden günümüze gelebilen iç tasvir noktasında maalesef bilgi ve kaynak yoktur. Ancak günümüzdeki yapıya bakacak olursak kubbeyi saran hat örnekleri ve süslemeler görülmektedir. Ayrıca yapının içinde dört büyük filpaye ayağı bulunmaktadır. Bu payelerin güneybatı kısmının tarafındakinde müezzin mahfili bulunmaktadır. Yapının içinde ağırlıkların dağıtılmasına yarayan çok sayıda pencere görülmektedir. |||.Mustafa döneminde barok üslubu yaygın olsa da yapının mimarı Mehmet Tahir Ağa klasik tarzda eklemeler yapmıştır. Cümle kapısının tan ekseninde mermerden bir mihrap ve yine mermerden bir minber yer almaktadır.
12 Malzeme-Teknik-Süsleme
Yapı kesme düzgün taşlardan inşa edilmiş özellikten yapının avlusunda bulunan revaklarda renkli taş işçiliği de görülmektedir. Yine güney kısmında yer alan yapıda renkli taş işçiliği görülmektedir. Külliye içerisinde yer alan medrese binalarında moloz taş işçiliğini görmekteyiz. Yapını kubbesi kurşun malzemeyle kaplıdır.
Yapının içine baktığımız zaman kalem işi süslemelerle birbirinde değerli hat yazıları yer almaktadır. Mihrap ve minberi mermerden inşa edilen yapının kıble cephesinde yer alan pencerelerin süslemelerinde revzen (renkli cam işçiliği) süslemesi yer almaktadır.
13 Değerlendirme Sonuç
Fatih külliyesi 1463-70 yılında fatih tarafından yaptırtılmıştır. Fatih dönemi yapısıyla ilgili dönem kaynaklarının ve günümüzde elimizde yetersiz kaynak oluşundan dolayı ilk dönem yapısıyla ilgili birçok soru işareti vardır. Yapının o dönemde Doğu Roma imparatorluğu devrinden kalma Havariler kilisesinin üzerine yapıldığı ve fatihin birtakım siyasi ve politik olarak bunu tercih ettiği hem kişiliği hem de kaynaklarca tercih ettiği görülmektedir. İlk dönem yapısının o devirde çok şaşalı olduğu belirtilmektedir. İstanbul’un ikinci külliyesi olan Fatih Külliyesi Osmanlı Devletinin o devire kadar yapılan en büyük külliye formudur. İçerisinde medreseler, şifahane, mektep, kütüphane, imaret, kervansaray, gibi yapılar yer almaktadır. Depremlerden çok nasibin alan yapı en son 1766 yılındaki büyük depremde özellikle cami kısmı kubbe ve duvarlarıyla birlikte yıkılmıştır. |||. Mustafa devrinde yapılan Fatih camii klasik Osmanlı üslubunu yansıtmaktadır.
Fatih külliyesi ilk devir yapısı ve |||. Mustafa devri yapısıyla iki farklı plan şemasına sahip olduğundan dolayı araştırmacılarca günümüz devri yapısı üzerinde durulmuştur. Mimari, sanat ve vakıf özelliği olarak fatih külliyesi Osmanlı devrinin her zaman en dikkat çekici yapısı olmuştur.
14 Kaynakça
Anhengger,Robert.,(1954),Eski Fatih Cami Meselesi, İstanbul : Osman Yalçın Matbaası,
Arseven,Celal.Esad.,(1956),Türk Sanatı,İstanbul:Miili Eğitim Bakanlığı.
Aslanapa,Oktay.,(2004), Osmanlı Devri Mimarisi,İstanbul:İnkılap kitapevi.
Ayverdi,Erem.Hakkı.,(1976),İlk 250 Senenin Osmanlı Mimarisi,İstanbul:İstanbul Fetih Cemiyeti Yayınları.
Ayverdi,Ekrem.Hakkı.,İ,Yüksel.Aydın.(1953), Osmanlı Mimarisinde Fatih Devri,İstanbul:İstanbul Fetih Cemiyeti Yayınları.
Bozcu,Mustafa.Murat.,(2002),Erken Dönem Osmanlı Cami Mimarisinin Cephe Kuruluşları ve 15 yy İstanbul cami kuruluşlarına etkileri,İstanbul:Mimar Sinan G.S:Ü Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Anabilimdalı,Yüksek Lisans Tezi.
Cantay,Gönül.,(2002),Osmanlı Külliyelerinin Kuruluşu,Ankara:Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları.
Eyice,Semavi.(1995),Fatih Cami ve Külliyesi,İstanbul:Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi.
Çelebi,Evliya.,(2012),Seyahatname,(Çev:Dr.Mumin Çevik),İstanbul:Üçdalneşriyat
İnalcık,Halil.,(1967) Fatih Sultan Mehmed Tarafından İstanbul’un Yeniden İnşası,(The Re buıldıng of İstanbul by Sultan Mehmedthecongueror),CT vol IV.
Tursun.Bey.,(1974) Tarih-i ebukfeth,(Çev:Prof.Dr.Mertol Tuluum),İstanbul:İstanbul fetih cemiyeti Yayınları.
Kunter,H.Baki.,A,Saim.Ülgen,(1938),Fatih Cami,İstanbul,İstanbul:Cumhuriyet Matbaası.
Uluç,Hıncal.,(2015,Aralık 06),Fatih Camisinin Altındaki Bizans,Sabah Gazetesi.Syf.7
Unan,Fahri.,(20029,Kuruluştan Günümüze FaihKülliyesi,Ankara:Türk Tarih Kurumu.
Ünver,Süheyl.,(1946),Fatih Külliyesi ve Zamanı İlim Hayatı,İstanbul:İstanbul üniversitesi yayınları.
1 Konu Amaç Yöntem
Bu çalışmada Osmanlı Mimarlığının Fatih dönemi eseri olan fatih külliyesi üzerine yapının genel olarak tanıtılması Tarihi Banisisanatçısı yapının geçirmiş olduğu onarımlar ve bu onarımların ilk devir yapısı ve 18.YY yapısının genel olarak değerlendirilmesi 15.YY’daki yapının geçmiş dönem kaynakları ve teknik anlamda incelenmesi ve bu anlamda fatih külliyesinin Bizans yapısıyla ilişkisi Fatih sultan Mehmed bu yapının yerini tespit etmesindeki siyasi sebepler ve sebepler doğrultusunda yapıyı statik olarak etkileyip etkilemediği amaçlanmıştır.
2 Yapının Yeri
Fatih Sultan Mehmet camisinin bugünkü yeri Bizans döneminde Bizans’ın büyük değer verdiği 12 havari yerinin olduğu bölgedir. Bugün Fatih semtinde Kirmasti mahallesi sınırları içerisinde yer alan yapı medrese darüşşifa Tabhane imaret kervansaray hamam Sıbyan mektebi kütüphane Muvakkıthane türbelerden oluşan külliye az önce de ifade etmiş olduğumuz gibi Bizanslılar döneminde özellikle İmparatorların mezarlıklarının bulunduğu çok önemli bir yere sahiptir.(Resim 1)
Konstantinapolisinkurucusu Konstantin Nikomedyada öldüğü zaman buraya defnolunmuşturTarihçi Eusebius kilisenin dört yanında portrikolara sahip altın çatılı uzun bir yapını olduğunu söz ederKilise’nin en önemli bölümü ise Parrekklesionuydu (klieye bitişik mezar yapısı)
Bu yapının altına 12 boş lahit yerleştirilmişti. Daha sonra havariler kilise’si 1204-1261 Latin İstilası döneminde ciddi manada harap olmuştur.Bugün havariler klişesinden günümüze Fatih Camii avlusunda birkaç taş kalmıştır. BU yapının önemi Fatih Sulatan Mehmed’in Doğu Roma İmparatorluğunu çökertmesi İstanbul’u fethetmesi ve Konstantine Polis gibi önemli bir şehri aldıktan sonra Bizans ve Hristiyan dünyasında önemli olan yapıları kendi bünyesinde ibadetler açmış örneğin Ayasofyada Cuma namazını kıldırmıştırBu vesileyle kiliselerin ibadethaneye dönüştürülmesi Sadece imani değil aynı zamanda siyasi ve politik olarak araçtırİşte tam bu noktada havariler klişesine özellikle kendisinin ilk selatin yapısı olarak seçmesi asla tesadüf değildirve türbesinin burada olmasını istemesi kendisinin İstanbul’u Fethettik sonra roma imparatoru olarak tanımlaması araştırmacılarca kendini Konstantin Jüstinianus gibi Doğu Roma İmparatorları ile aynı bölgede
gömülmek istemesi siyasi olarak bir duruşturO devirdeki ismi diyarı Rum yani roma ülkesinin mutlak hakimi benim mesajını vermiştir.
3 Yapının Adı
İstanbul Fatih Külliyesi fatih külliyesine ait bilinine 10 adet vakfiye nüshası mevcutturbunların birtanesi aşağıdaki örnekte verilmiştir.
F a t i h M e h m e d II. nin Türkçe vakıf vesikasında Fatih camii şu suretle tavsif olunmaktadır: ‘’Bade zalikdarüssaltanatısseniyyemah-. miyyeiKonstantiniyyenin haki vasatında halâ Yenicami mahallesi demekle maruf olan mahalde bir camii cennetâsâ ve mabedi refiul- bina inşa buyurdular ki hamı dilcuyi mihrabı kûşei safa ve payei minberi nayabısüllemi âmânı lıüdakanadili zerrin ile olkubbei simin evci letafetdemahupervindir. Âyinedir ki ruyi sefa gösterir müdam sahnı harimi hürremiferşinde her ruham Camii bari’ firdevsiâla iki minaresi sid- reimüntehadir, denilse mahalli çunüçiradeğildir.’’
(Başbakanlık Osmanlı arşivleri Fatih devri vesikaları nr.70)
4 Yapının Tarihi
Cümle kapısının her iki tarafında ve üstinde yer alan onaltı satırlık arapça kitabede inşa tarihini göstermektedir.(Resim:2)
Yapı hicri 867(Cemaziy-el Ahir). Yılında Miladi 1463 yılında başlanıp
875 Recep ayına Miladi Aralık 1470 tarihine kadar sürmüştür.II.Yapı dönemi Hicri 1180 Miladi 1766-1771
5 Yapının Banisi
Fatih Sultan Mehmet 30Mart 1432 de Edirne de dünyaya gelmiştir. 2.Murat ve Hüma Hatunun oğludur.Sultan 2. Mehmet 1430 yılında amasya sancağına gönderildi.Daha sonra manisasancağına gönderildi.Fatih Sultan Mehmet Şehzadelik döneminde çok iyi eğitim almıştır.Şehzadelik döneminde özellikle kendisinin defterlere eski çalışmaları yaptığını bilmekteyiz.1443 YILINDA ağabeyi Alaaddin Ali Çelebinin vefat etmesi üzerine tahtın tek varisi oldu ve babası 2Muratın tahtan feragat etmesi üzerine 1444 yılında henüz 12 yasındayken tahta çıktı.Bu dönemde haçlı seferine çıkacağını ilan eden kral ladislas Osmanlı toprakları üzerine yürüdü.Bununüzerne sadrazam halil paşanın çağrısıyla sultan 2.murat 1446 sensinde tekrardan tahta geçti.
Daha sonra fatih sultan Mehmet babasını vefatı üzerine 1451 tarihinde edirnede 2.kez tahta geçti.Fatih Sultan Mehmetin amacı merkeziyetçi bir imparatorluk kurmaktı.Bunun da tek amacı İstanbulunFethiydi.Sultan Mehmet İstanbulun kuşatma hazırlıklarına 1451 yılında başladı.Evvela boğazın Anadolu yakasında büyük dedesi sultan beyazıdın yaptırmış olduğu Anadolu hisarının karşısında o dönemde Rumeli hisarını yaptırdı.Rumeli hisarı 1452 senesinin Ağustos ayında Osmanlıların eline geçmiş oldu.Fatihİstanbulu fetih hazırlıkalrını devam ettirirken dayanıklı surları yıkmak için Macar Urvanusa top döktürdü ve kendisinin tasarlamış olduğu topları yaptırdı.Karadan ve denizden tam 53 gün süren kuşatma 29 Mayıs günü İstanbul fethedilmiştir.Fatih İlk günü öğleden sonra şehre girerekAyasofya’da namaz kıldı.Ve bundan sonra tahtım İstanbul’dur diye buyurdu.
Bosna Kralı anlaşmalara riayet etmeyerek vergi ödemesini bırakmışı.1463 senesinde Bosnaya sefer düzenledi Ve artık bu topraklarda Osmanlının olmuştu.Balkanla üzerine daha sonraki yıllarda seferler düzenleyen fatih burada birliği sağlamıştı.Fatih bunun öncesinde 1461 yılındada Trabzon Rum imparotorluğunu çökertmişti.
Fatih Sultan Mehmet başarılı bir komutan olmasının yanında entelektüel bilgi birikimi ile Osmanlı Padişahları arasında en farklı padişahtı.(Resim:3)
İstanbulun fethinin ilk yıllarında Ali Kuşçu gibi bilim adamlarına çağırarak ilme vermiş olduğu önemi göstermişti.Fatih daha sonrakşi yıllarda özellikle Rönesans Döneminİn en başarılı sanatçılarını İtalyadangetirtmişti.Bunlar arasında Gentille Bellini Konstanza Ferrara ve Givnia gibi sanatçılar yer alıyordu Fatih alışılmışın dışına çıkarak bu sanatçılara kendi portresini ve madolyonlarınıyaptırıyordu.AyrıcaPulutarqueninGeographia eserini okuyordu. 7 dil bilen Fatih antik yunan dillerinin eserlerini de okuyordu.Sultan Mehmet 1481 senesinde çıktığı bir sefer esnasında bugünkü gebze hünkar çayırında rahatsızlığı sonucunda henüz 49 yaşında vefat etmişti.
6 Yapının Sanatçısı
Türk mimarlık tarihinde Atik Sinan veya Azadlı Sinan adıyla tanınan sanatCININ tam adı Sinmeddin Yusuf b. Abdullah'tır. Doğum tarihi bilinmemekle beraber gü-nümüze kalabilen mezar taşı kitabesinden 27 Reblülewel876'da (13 Eylül 1471) vefat ettiği anlaşılmaktadır. XV. yüzyıl Osmanlı mimarisinin ve bilhassa Fatih Sultan Mehmed dönemi mimari faaliyetlerinin başta gelen mimarıdır. İstanbul'un ilk ve en büyük yapılar topluluğu olan Fatih Camii ve Külliyesi'nin ( 1463-14 70) yapımı¬nı tamamlamıştır. Baba adından da anlaşılacağı üzere sonradan Müslümanlığı kabul ettiğinden Batılı araştırmacılar tarafından kimliği üzerinde çok durulmuş ve Müslümanlığı kabul etmeden önceki adı¬nınHristodulos olduğu yolunda bir iddia ortaya atılmıştır. Fakat bu çevrelerce aynı ad, Fatih Camii ve Külliyesi ile inşa tarihleri arasında büyük bir zaman farkı bulunan Bursa Hudavendigar Camii için de öne sürülmüştür.
Esasen bu iddiaların belgelerle desteklenemediği gibi doğru olması da mümkün değildir. Mimar Atik Sinan'ın günümüze gelen 869 (1464) ve 873 (1468) tarihli iki vakfıyesinden ölümünden sonra mal varlığını İstanbul Fatih'te yaptırdığı mescid, zaviye ve mektebe bağışladığı Vakfiyelerde belirtilen yapılardan zaviye ve mektep zamanla ortadan kalkmıştır. Mescid ise Sinan ın adıyla değil vaktiyle bitişiğindeki çeşmenin üzerindeki aynada bulunan iki kumru kabartması sebebiyle Kumrulu Mescid adıyla tanınmaktadır. Günümüzde adı geçen çeşme mevcut olmayıp kabartmaları cami duvarında muhafaza edilmektedir. Meşe dikme, çatkı ve atkılarla takviye edilmiş moloz taş örgülü mescid1964-1965 yıllarında tamamen yenilenmiş¬ tir. Kendi mezarı da mescidin haztre bölümündedir. Bazı tarihi kaynaklarda Mimar Atik Sinan hakkında, Fatih Camii'nin sütunlarını kısalttığı için Fatih Sultan Mehmed tarafından ellerinin kesildiği yolunda bir kayıt varsa da bu gerçek değildir.
7 Yapının Geçirdiği Onarımlar ve Günümüz Durumu
Fatih külliyesi depremlerden sıkça nasibini alan problemli bir yapıdır aslında.ilk olarak mimar atik
Sinan tarafından yapılan (1463-1470) bu yapı 1509 ve 1557 tarihlerinde meydana gelen depremlerde hasar görmüştür.ve Fatih sultan mehmed’in oğlu sultan II.Beyazıt tarafından onarılmıştır.Fatih cami en büyük hasarının sultan 1766 tarihınde Sultan III.Mustafa devrinde almıştır yapının planının değişecek şekilde depreme maruz kalan bu yapı dönemim mimari Mehmet tahir ağa tafaındanyapılmıştır.Günüöüzdeki durumu III.Mustafa devrinde yapılan yapıdır.günümüz yapısı 4 fil paye ayağına oturan 19 m çapında kubbe ve onları destekleyen 4yarım kubbe yer almaktadır.
8 Yapı Tanıtımı
Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fet ettikten sonra ilk selatin cami olan Fatih Camisi aynı zamanda bir külliyedir. Erken dönem Osmanlı mimarisinin külliye örneği olarak en önemli yapı parçalarından birisidir. İstanbul’daki ilk üniversite binası olan Sahnı Seman medreseleri bu külliyenin içerisinde yer almaktadır. Külliye formu içinde darüşşifa, kervansaray, tetimhane, akdenizkaradeniz medreseleri ve türbelerden oluşan çeşitli yapılar topluluğudur. Külliyenin kuruluşuna zemin hazırlayan unsurlardan biriside Fatih ile netleşen Osmanlı yönetim anlayışını anlamamız gerekiyor. İstanbul’un fethi ile birlikte artık Osmanlı Devleti cihan-şümül bir imparatorluk karakteri kazandığı açıktır. Fatih Sultan Mehmet’in ileri görüşlü bir devlet adamı olması siyasi içtimayi iktisadi askeri hukuki eğitim sanat alanında devleti iyice belirginleştirmiştir. Fatih külliyesi aynı zamanda bir vakıf külliyesidir. Fatih külliyesinden önce İstanbul’da Fatih tarafından yapılan ilk külliye Eyüp Sultan külliyesidir. İstanbul’un fethinden önce külliye formlarını özellikle Anadolu Selçuklu ve daha sonra Bursa ve Edirne gibi ilk Osmanlı başkentlerinde müslüman şehir kimliğini gösteren yapılar Fatih külliyesinin de oluşumuna zemin hazırlamıştır. Bunlar arasında özellikle Orhan Gazi külliyesi
I. Murat Yeşil cami ve II. Murat külliyeleri teşkil etmektedir. Fatih külliyesinin bulunduğu mevki mimari üslup ve büyüklük bakımından temel unsuru camidir. Ancak bu yapının iki farklı dönemi vardır. 1463-70 yılları arasında yapılan bu yapı Sultan III. Mustafa devrinde 1766 yılında depremden sonra yıkılmıştır.
Bundan dolayı Fatih Sultan döneminde yapılan yapı ile günümüzdeki yapı farklıdır. Fatih döneminin yapısının örneklerini ve çizimlerini
dönemin tarihçileri ve özelliklede seyyahların tablo ve eskizlerinde görüyoruz. İlk yapının plan şeması ile ilgili araştırmacılar birçok teori ortaya atmıştır
Bunlardan bir tanesi K.Wulzinger adındaki bir Alman mimar tarafından 1933 yılında yayınladığı bir makalede Fatih camisinin havariler kilisenin temelleri üzerine oturduğunu söyler. Bu görüşü Ali SayimÜlgen Halim Baki Kunter kesin suretle tenkit etmiştir. Bunu da esasen eski kilise caminin yönleri aynı olmadığına göre duvarlarından da faydalanılması imkansızdır. Ancak Wulzinger’in ifade ettiği bu olay aslında Fatih Sultan Mehmet’in özellikle bu bölgeyi seçmesi ve Roma imparatorlarının bu bölgede gömülmüş olması caminin de kilise temellerinin üzerine yapılması ya da bir takım değiştirme ile kullanılması siyasi ve politik olarak pekte mantıksız değildir. Çünkü Havariler kilisesinin elimizde olan çizimlerine göre serbest haç planlı kubbeli bir yapı olduğunu biliyoruz. Özellikle depremlerden çok hasar alması bu yapının hastalıklı olduğunu göstermektedir. 1509 yılında meydana gelen depremde cami medrese darüşşifa imarethane zarargörmüştür. 1557 bir deprem daha geçirmiştir. 1754 yılında bir deprem daha geçirmiştir. 1766 yılında yıkıcı hasarı küçük kıyamet dedikleri depremde almıştır. Bu depremde kubbesi tamamen çöktüğü gibi duvarları da tamir edilemeyecek şekilde yıkılmıştır. Fatih cami ilk yapımında duvarlar ve iki ayak üzerine bir kubbe oturtulmuş bunun önüne bir yarım kubbe yapılmıştır. Bazı araştırmacılarca eski Fatih cami bugünkin’den daha küçüktü ve ikinci kez yapılışı sırasında büyütülmüştür. Diğer bir görüşe göre deprem sonrasında yeniden yapılmasına rağmen cami eskisinin duvarları üzerine tahsis edilmiş bu yüzdenden’de büyütülmesi söz konusu olmadığı ifade edilmiştir.Fatih devri mimarisi ile yakından ilgilenen yüksek mimar Ekrem hakkı ayverdi bu yapının çizimlerini yapmış üzerinden oldukça yoğun çalışmıştır ayverdi yapının büyütülmediğini ve aynı seviyelerde olduğunu ifade etmektedir.ayverdinin görüşünü destekler nitelikte yapının günümüze kalan 2 yapısının olduğunu araştırmacılar ifade ederbunlar kıble duvarı ve minarelerdir minarelerin birtanesinde yer alan güneş saati fatih dönemimde yapıldığını bilmekteyiz bu görüşe göre minareler fatih döneminden kaldıysa yapının genişletilmesi gibi bir durum söz konusu değildir.Yapı ile alakalı fatih devrinden günümüze pek bir somut örnek kalmamıştır. dolayısı ile o devrin ve o devre yakın seyyahların ve çeşitli haritalardaki resimlerden yola çıkarak yapı hakkında görüş sahıbiolabiliyoruz.Semavieyice’nin ifadelerine göre eski Fatih camii ortada bir büyük kubbesi mihrap tarafı güney cephesinde bir yarım kubbe yanlarda 3’er küçük kubbeden hasetmektedir.ancak 1559 yılında istanbula gelen Lorıch adlı seyyahın çiziminde bu yarım kubbe görülmemektedir.(Resim:4)
yine 1686 yılında istanbulu ziyarete gelen FrancescoScarella adındaki seyyahportesinde’de görülmemektedir(Resim:5) .Güney tarafında kubbenin varlığını ifade edebilecek tek delil 17.yy’da köprülü ailesinin çizmiş olduğu harita’da yer almaktadır.Ancak bu harita’da yarım kubbe tam net bir şekilde görülmez.( Resim:6)
1463-70 yılları arasında yapılan Fatih devri yapısına ilişkin elimizden bulunan görsel kaynaklardan bazıları bunlardır.Ancak günümüzde Lorısch ve scrallenın çizimlerinin aksine Tüm Mimar ve Sanat Tarihçilerin günümüzdeki Fatih cami tasvirinde güney kısmında kubbe yer almaktadır. Fatih devri yapısının tipik olarak tanımlamasını yapacak olursak erkendönem Osmanlı mimarisinin Taphaneli camiler planına benzemektedir. Burada ana kubbeyi iki büyük fil ayak desteklemektedir. Her iki yanında üçer kubbe yer alan yapının iki adet minaresinin olduğunu bilmekteyiz.
Sultan III.Mustafa devrinde 1766 yılında meydana gelen depremden sonra yapılan yapı Mimar MehmedTahirağa tarafından yaptırılmıştır.ikinci cami yapılırken ilk devir yapısının mimarisi üsluplarına sahip çıkılmamış dönemin üslüp özelliği barok mimarisi ile klasik Devir mimariris harmanlanarak yapılmıştır.bu yapı planına baktığımız zaman ortada 26,m çapında bir kubbe ve onun 4 yanında yer alan yarım kubbeler mevcuttur (Resim:7)Deprem esnasında kubbeleri ve duvarları yıkılan yapı ilk dönem formundan oldukça uzak birşekilde planlanmıştır.4 fil paye ile desteklenmektedir. Mihrabın sol tarafında bulunan dışardan rampalı çıkışlı hünkar mahfili camininşası sırasında III.Mustafa tarafından ihya edilmiştİ
8.1 Medrese
Külliyenin kuruluşuna zemin hazırlayan en önemli etkenler : ilmi noktada bilim adamları ve adli hukuki ve dini alanda öğrenci yetiştirmek olan bir anlayış içerisindeydiler bunların en önemli parçalarının bir tanesi ise medreseler oluşturmaktaydı. Fatih külliyesinde medreseler sahnısemen medreseleri, tetimme medreseleri, akdeniz ve karadeniz medreseleri olarak bulunmaktaydı. Sahnısemen medreseleri ismi itabari ile sahnın düzyer ve geniş saha anlamına geldiğini bilmekteyiz. Sahnısemen medreselerine ulaşmak için daha önce bazı medreselerde eğitim görmüş olmak gerektiği medreselerin teşkilat yapıları ile ilgili böyle bir uygulamanın olduğu söylenmektedir. Sahnıseman medreseleri caminin kuzey ve güney doğrultusunda cami bahçesine paralel olarak sıralanmıştır. her iki tarafındada medreseler bulunmaktadır. Sağda Marmara tarafında bulunanlara akdeniz haliç tarafında bulununlarakaradeniz medreseleri adı verilmiştir. Her medresede bir meydan etrafında dizilmiş 19 oda bu odalara nisbetle daha yüksek birderssane bulunmaktadır odaların genişliği 4.20 metredir. Bu medreseler medrese mimarı geleneğinin temelini oluşturmuştur. Fatiih külliyesi medreseleri her ikitarafın başında bulunan medreseler tek ortadakiler ise birbirine bitişik olarak dizilmişlerdir. Kıble tarafından başlanan medreselere başkurşunlu, başkurşunlun bitişinde olanlara çifte kurşunlu sondakilere ise ayak kurşunlu adları verilmiştir. Karadeniz tarafında bulun birinci medreseye çınarlı medresede denmiştir. 8medresenin 8 dersanesinden başka 160 odası vardır. Ancak sadece talebeye tahsis edilen oda sayısı 120 idi. Külliyenin diğer birimleri gibi medreselerde depremlerden nasibini almıştır. 1509 yılındaki büyük depremde zarar görmüş ve tamir edilmiştir. Bu depremde medrese kublerinin çoğu yılmıştır. 1765 yılında fatih camisinin de yeniden yapılmasına neden olan büyük depremde medreseler hasar görmüş ve onarılmıştır.
Sahnısemanmedereselerinin arka planında dördörden sekiz medrese daha bulunuyordu. Bunlara tetimme medreseleri deniliyordu. Süheyl Ünver tetimme medreselerinin baş tarafta bulunanlarda onar ortada bulunanlarda ise dokuzar oda olduğunu ve toplamda 76 oda olduğunu söyler. Tetimme medreselerinin sahnıseman medreseleri gibi aynı planda olmadığı odalarının küçük bir meydan etrafında sıralanmadıkları anlaşılmaktadır. Tetimme medreselerinin akdeniz tarafında bulunan medreseleri bu gün mevcut değildir. 1928 de Fevzi Paşa ceddesi açılırken yıkılmışlardır.
8.2 Kütüphane
Medreselerdeki kütüphanelerden ayrı olarak birde bağımsız olarak sultan 1. Mahmut tarafından kıble duvarına bitişik olarak yapılan bir kütüphane vardır. Külliyenin ilk devrinden kalan kütüphane yoktur. Fatih külliyesinin vakfiyesinde Fatih Sultan Mehmed’in dört medreseye kitaplar vakfettiği ve bu kitapların korunması için dört hafızın kütüphaneye atadığı belirtilmektedir. Böylece medreselerin içerisinde kütüphane olduğunu biliyoruz. Medereselerdeki kütüphaneye Ayasofya ve zeybektende kitapların getirildiği 2. Beyazıd dönemin vakfiyelerinde yer almaktadır. Sultan 1. Mahmut tarafından 1742 yılında kütüphane açılmıştır. Medreselerdeki kitaplar buraya getirilmiş yine sultan mahmut saraydan gönderdiği birçok kitabın yanısırıra camideki kitaplarıda buraya taşıtmıştır. Beşbinbeşyuz cilde yakın kitap olduğu söylenmektedir.
8.3 Darüşşifa
Fatih külliyesinin en önemli yapı parçalarından bir tanesi de darüşşifadır. İstanbul’un donanımlı anlamda ilk tıp binası olduğunu söyleyebiliriz. Dönemin tarihçisi Tursun Bey “caminin bir tarafına her tabakadan hastalar için bir darüşşifa yaptırıldığını buraya iyi doktorlar ve işlerinde ehil olan hizmet elemenları tayin edildiğini ve hastalara uygun ilaçlar sağlandığı belirtilmektedir. 17.yüzyılda evliya çelebi darüşşifayı 70 hücreli ve 80 kubbeli olarak tanımlar. Burada 200 kişinin çalıştığını söyler ancak o dönemin şartlarında darüşşifanında konumu ve yapısı göz önüne alınarak bukadar çok kişinin çalıştığı gerçek değildir yine vakfiyelerden elde ettiğimiz bilgilere göre 42-43 kişinin çalıştığı belirtilmiştir külliyenin tamamının olduğu gibi darüşşifanın Mimarı Sinan ı atiktir. Semavi iyice binayı sekiz köşeli kasnağa sahip büyük bir kubbeyle örtülü kübik bir yapı olduğunu belirtmiştir. Darüşşifada diğer yapılar gibi depremlerden nasibini almıştır. Darüşşifaya bitişik Mescid ve hamam ver almaktadır. Ancak Mescid 1908 yılında vuku bulan çırçır yangında yıkılmış ve yapı günümüze kadar ulaşamamıştır.
8.4 Mektep
Mektep fatih külliyesinin ilk okul binasıdır. Fetihten sonra inşa edilen ilk sibyan mektebidir. 1918 yılında meydana gelen fatih semti yangınında yanmıştır. 1938 de yangından kalan dört duvarı Süheyl ümmet eserinde ifade etmiştir
8.5 Muvakkithane
Muvakkithane kelime anlamıyla namaz vakitlerinin belirlendiği bir yapıdır. Daha sonra saatlerin ayarlanması olarak kullanılmıştır. Külliyenin birimlerinde olan muvakkithane bu gün artık mevcut değildir. Külliyenin içerisindeki yeri tam net olarak belirli değildir. Dönemin meşhur bilim adamı Ali kuşçu’nun burada bir takım gözlemler yaparak namaz vakitlerini belirlediği bilinmektedir. Yine muvakkithane için Ali kuşçu tarafından yapılmış bugün hala bulunan minarenin kaidesine güneş saati çizilmiştir. Muvakkithane yine 1917 de fatihte meydana gelen bir yangında yanmış ve içerisindeki değerli levha ve saatler ile yok olmuştur ve bina bir daha yeniden yapılamamıştır.
8.6 İmaret
Külliyenin temel yapılarından bir tanesi ise imarathanedir. Külliyenin planı gözden geçirildiğinde Marmara tarafındaki sahada imaret birimlerinin bulunduğu görülür. Külliyenin bu bölümünü oluşturan asıl büyük kütleyi taphane oluşturuyordu.taphane hem misafirhane hem imaret olarak kullanılıyordu. Taphanebugunnisbeten ayaktadır. 14 odası olduğu görülmektedir. 12 metre çapında bir kubbeye sahiptir. Ayrıca ikişer kubbeli eyvanlarla 20 kubbeli ravakı vardır. Bu tür yapılar misafir ve yolcuların ihtiyaçlarını giderebileceği yapılardı. bunlar arasında kervan saraylarda önemli bir yerdi.
8.7 Fatih türbesi
Fatih 1481 yılında gebzehünkar çayırında vefad edince caminin kıble tarafına defin edildi. Bugünkü fatih türbesi oğlu 2. Beyazıd han tarafından yapıldı. İlk türbe depramlerden nasibini aldığı için nasıl bir yapı olduğunu bilmiyoruz. Barok stilindeki bugün ki fatih türbesi on köşeli bir yapı olup sultan 3, mustafa döneminde yapılmıştır. 1782 de cibali yangınında türbenin içerisindeki eşyalar yanıyor. Türbe kasının sövesi birinci Abdülhamithan tarafında değiştirilmiş ve bu dönemde birtakım tadilatlardan geçirilmiştir. Türbede Fatih sultan Mehmet in mermer bir lahdi bulunmaktadır. Semavi eycilin ifadelerine göre 1766 yılındaki büyük depremden sonra onarım sırasında türbenin ilk yerine nazaran daha ileriye idda edilmiştir buna göre türbe daha ileride yani başta yapıldığından fatihinMezarı’da cami mihrabın altında kalmıştır. Tek kubbeli olan türbe giriş kısmında kapı üstündeki saçağı taşıyan iki sütunlu bir sundurması vardır. Daha sonra Abdülaziz dönemin de türbenin içi yeniden süslenmiş kristal bir avize asılmış binayı çepe çevre dolanan kademeli profilli silmelertürbenin tipik olarak bize barok özelliğini göstermektedir.
Fatih türbesinden başka yapıda gülbahar hatun türbesi Nakşidil valide sultan türbesi yer almaktadır gülbahar hatun türbesi fatih türbesinin az ilerisnde yer almaktadır bu yapı sekiz köşeli bir yapıya sahip üzeri kubbe ile örtülü bir yapıdır. Genel dış görünümü geleneksel türk mimarisine sadık kalınmıştır. Bu yapıda yangından nasibini almıştır. Nakşil valide sultan türbesi ikinci mahmud un annesi metfundur. Sultan Mahmud annesi için büyük bir türbesi yaptırmış yanınada bir sebil inşa etmiştir. Bu eser dalgalı hatları dışardan dilimli büyükkubbesi oval pencereleri ve kabartma süslemeleriyle barok üslubunun
9 Plan Tanıtımı
Fatih külliyesi dönem itibariyle ilk üniversite binasının içince yer aldığı bir külliye formu içindeydi
Fatih küliyesinin en önemli elemanlarıdan biri olan medreseler 1470 yılında tamamlanmıştır.
Külliye
1-) Cami 2-) Darüşşifa 3-) Batı Sahnı Seman Medreseleri 4-) Karadeniz Tetimme Medreseleri 5-Doğu Sahnı Seman Medreseleri 6-Akdeniz Tetimhane medreseleri 7-) Tabhane 8-)Kervansaray 9- imaret 10-Türbeler
Kütüphane- Mektep-Muvakkithane
10 Dış Tasvir
Yapı dış avlu ve iç avludan oluşmaktadır. Daha öncede ifade etmiş olduğumuz gibi külliye formatında inşa edilmiş ve bu külliyenin içerisinde birimler yer almaktadır. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’da yaptırmış olduğu ilk Selatin camii olan Fatih Sultan Mehmet Camisinin planına baktığımız zaman erken dönem Osmanlı mimarisi etkileri görülür. Avlulu bir yapıya sahip olan Fatih camii ortasında geniş bir kubbe (36 metre) ve onun yanlarında üçer kubbe ve toplam altı kubbe ve kıble yönünde çizimlere göre yarım bir kubbe yer almaktadır.
Depremden sonra III.Mustafa devrinde yapılan yapıda ise Merkezde bir ana kubbe ve onu destekleyen 4 yarım kubbe yer almaktadır. Biri ana giriş olmak üzere toplam 3 giriş kapısı vardır. Batı ve doğu kısımlarında birer minare yer almaktadır.
Yapının ana giriş kapısı mihrap ekseni üzerinde yer almaktadır. 15. Yüzyıl İstanbul camilerinde en çok karşılaşılan plan tipi ters t planlı olan yapılardır. Erken dönem Osmanlı yapılarına baktığımız zaman Edirne üç şerefeli camii ve Fatih camii birbirlerine benzemektedir ve ters t planlı camilerin geçiş örnekleridir. Edirne üç şerefeli camii ve Fatih camii bütünleşik olarak son cemaat yerinide içine alan revaklı bir avlu bulunmaktadır. Ayrıca her iki yapıda da son cemaat yeri ve avlu revanı oluşturan sütun, sütün başlığı ve kemerler özellikle mukarnas ve iki renk taş kullanımı açısından birbirine benzemektedir. Cephe yüzeyinde iki sıra halindeki pencere açıklıkları ve mihrabiyeler yer alır. Üst ve alt sıradaki pencereler birbirlerine benzer şekilde düzenlenmiştir. Pencerelerin söve ve kirişleri mermerden yapılmış ve cephe yüzeyine dikdörtgen biçimde açılmıştır. Ayrıca cephe yüzeyinde doğu ve batı bölümünde birer adet olmak üzere toplam iki adet balkon vardır.
11 İç Tasvir
Yapıyla ilgili ilk devirden günümüze gelebilen iç tasvir noktasında maalesef bilgi ve kaynak yoktur. Ancak günümüzdeki yapıya bakacak olursak kubbeyi saran hat örnekleri ve süslemeler görülmektedir. Ayrıca yapının içinde dört büyük filpaye ayağı bulunmaktadır. Bu payelerin güneybatı kısmının tarafındakinde müezzin mahfili bulunmaktadır. Yapının içinde ağırlıkların dağıtılmasına yarayan çok sayıda pencere görülmektedir. |||.Mustafa döneminde barok üslubu yaygın olsa da yapının mimarı Mehmet Tahir Ağa klasik tarzda eklemeler yapmıştır. Cümle kapısının tan ekseninde mermerden bir mihrap ve yine mermerden bir minber yer almaktadır.
12 Malzeme-Teknik-Süsleme
Yapı kesme düzgün taşlardan inşa edilmiş özellikten yapının avlusunda bulunan revaklarda renkli taş işçiliği de görülmektedir. Yine güney kısmında yer alan yapıda renkli taş işçiliği görülmektedir. Külliye içerisinde yer alan medrese binalarında moloz taş işçiliğini görmekteyiz. Yapını kubbesi kurşun malzemeyle kaplıdır.
Yapının içine baktığımız zaman kalem işi süslemelerle birbirinde değerli hat yazıları yer almaktadır. Mihrap ve minberi mermerden inşa edilen yapının kıble cephesinde yer alan pencerelerin süslemelerinde revzen (renkli cam işçiliği) süslemesi yer almaktadır.
13 Değerlendirme Sonuç
Fatih külliyesi 1463-70 yılında fatih tarafından yaptırtılmıştır. Fatih dönemi yapısıyla ilgili dönem kaynaklarının ve günümüzde elimizde yetersiz kaynak oluşundan dolayı ilk dönem yapısıyla ilgili birçok soru işareti vardır. Yapının o dönemde Doğu Roma imparatorluğu devrinden kalma Havariler kilisesinin üzerine yapıldığı ve fatihin birtakım siyasi ve politik olarak bunu tercih ettiği hem kişiliği hem de kaynaklarca tercih ettiği görülmektedir. İlk dönem yapısının o devirde çok şaşalı olduğu belirtilmektedir. İstanbul’un ikinci külliyesi olan Fatih Külliyesi Osmanlı Devletinin o devire kadar yapılan en büyük külliye formudur. İçerisinde medreseler, şifahane, mektep, kütüphane, imaret, kervansaray, gibi yapılar yer almaktadır. Depremlerden çok nasibin alan yapı en son 1766 yılındaki büyük depremde özellikle cami kısmı kubbe ve duvarlarıyla birlikte yıkılmıştır. |||. Mustafa devrinde yapılan Fatih camii klasik Osmanlı üslubunu yansıtmaktadır.
Fatih külliyesi ilk devir yapısı ve |||. Mustafa devri yapısıyla iki farklı plan şemasına sahip olduğundan dolayı araştırmacılarca günümüz devri yapısı üzerinde durulmuştur. Mimari, sanat ve vakıf özelliği olarak fatih külliyesi Osmanlı devrinin her zaman en dikkat çekici yapısı olmuştur.
14 Kaynakça
Anhengger,Robert.,(1954),Eski Fatih Cami Meselesi, İstanbul : Osman Yalçın Matbaası,
Arseven,Celal.Esad.,(1956),Türk Sanatı,İstanbul:Miili Eğitim Bakanlığı.
Aslanapa,Oktay.,(2004), Osmanlı Devri Mimarisi,İstanbul:İnkılap kitapevi.
Ayverdi,Erem.Hakkı.,(1976),İlk 250 Senenin Osmanlı Mimarisi,İstanbul:İstanbul Fetih Cemiyeti Yayınları.
Ayverdi,Ekrem.Hakkı.,İ,Yüksel.Aydın.(1953), Osmanlı Mimarisinde Fatih Devri,İstanbul:İstanbul Fetih Cemiyeti Yayınları.
Bozcu,Mustafa.Murat.,(2002),Erken Dönem Osmanlı Cami Mimarisinin Cephe Kuruluşları ve 15 yy İstanbul cami kuruluşlarına etkileri,İstanbul:Mimar Sinan G.S:Ü Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Anabilimdalı,Yüksek Lisans Tezi.
Cantay,Gönül.,(2002),Osmanlı Külliyelerinin Kuruluşu,Ankara:Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları.
Eyice,Semavi.(1995),Fatih Cami ve Külliyesi,İstanbul:Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi.
Çelebi,Evliya.,(2012),Seyahatname,(Çev:Dr.Mumin Çevik),İstanbul:Üçdalneşriyat
İnalcık,Halil.,(1967) Fatih Sultan Mehmed Tarafından İstanbul’un Yeniden İnşası,(The Re buıldıng of İstanbul by Sultan Mehmedthecongueror),CT vol IV.
Tursun.Bey.,(1974) Tarih-i ebukfeth,(Çev:Prof.Dr.Mertol Tuluum),İstanbul:İstanbul fetih cemiyeti Yayınları.
Kunter,H.Baki.,A,Saim.Ülgen,(1938),Fatih Cami,İstanbul,İstanbul:Cumhuriyet Matbaası.
Uluç,Hıncal.,(2015,Aralık 06),Fatih Camisinin Altındaki Bizans,Sabah Gazetesi.Syf.7
Unan,Fahri.,(20029,Kuruluştan Günümüze FaihKülliyesi,Ankara:Türk Tarih Kurumu.
Ünver,Süheyl.,(1946),Fatih Külliyesi ve Zamanı İlim Hayatı,İstanbul:İstanbul üniversitesi yayınları.
Yorumlar
Yorum Gönder