OSMANLI’DA SOKAK KÜLTÜRÜ: GÜNLÜK HAYATIN KALBİNDEKİ SOSYAL DOKU
OSMANLI’DA SOKAK KÜLTÜRÜ: GÜNLÜK HAYATIN KALBİNDEKİ
SOSYAL DOKU
Sokak, bir
medeniyetin gündelik hayatını en yalın ve çarpıcı haliyle yansıtan mekândır.
Osmanlı toplumunda sokaklar sadece geçiş güzergâhı değil; komşuluk
ilişkilerinin kurulduğu, ticaretin döndüğü, dini ve kültürel hayatın
hissedildiği canlı sosyal alanlardı. Bu çalışma, Osmanlı şehirlerinde sokak
kültürünün biçimlenişini, sosyolojik ve kültürel yönlerini, mekân
organizasyonunu ve günlük hayatın sokakta nasıl aktığını ele almaktadır.
Osmanlı Şehrinin Yapısal Kurgusu: Mahalle ve Sokak
Osmanlı
şehir planlamasında temel yapı taşı mahalleydi. Genellikle bir cami, çeşme veya
mescit çevresinde şekillenen mahalleler, hem mekânsal hem sosyal aidiyet
açısından belirleyiciydi. Bu yapı içerisinde sokaklar dar, kıvrımlı ve
mahremiyet esasına uygun biçimde düzenlenmişti (Necipoğlu, 2005).
Sokaklar,
sosyal bir düzenin ve mahalle dayanışmasının mekânıydı. Komşular birbirini
tanır, çocuklar birlikte büyür, sokak aralarına fırın, çeşme, hatta küçük
dükkânlar yerleştirilirdi (Faroqhi, 2005).
Sokak Adabı ve Mahremiyet Kültürü
Osmanlı
toplum yapısında sokakta davranışlar belirli bir ahlaki çerçevede
değerlendirilirdi. Özellikle kadınların kamusal alanda daha rahat hareket
edebilmesi için evlerin cumbalı olması, pencerelerin kafesli yapılması gibi
mimari tedbirler alınmıştı (Necipoğlu, 2005).
Sokakta
yüksek sesle konuşmak, tartışmak, başkasının evine bakmak hoş karşılanmazdı. Bu
kurallara uymayanlar mahalle imamı veya bekçi tarafından uyarılırdı (İhsanoğlu,
1999). Bu durum sokak kültürünün dini, ahlaki ve sosyal normlarla iç içe
olduğunu gösterir.
Ticarî Hayatın Sokaktaki Yüzü: Esnaf ve Seyyar
Satıcılar
Osmanlı’da
sokaklar aynı zamanda ticaretin kalbidir. Mahalle aralarında seyyar satıcılar
(simitçi, macuncu, yoğurtçu) günlük ihtiyaçları karşılarken, büyük çarşıların
çevresinde sokaklara yayılmış lonca esnafı da bulunurdu (İnalcık, 2004).
Her esnaf
grubunun kendine ait bir sokağı vardı. Bu sokaklar aynı zamanda meslekî
sosyalleşme alanıydı. Esnaf, meslekî düzenin yanında mahallenin sosyal düzenine
de katkı sağlardı (Ortaylı, 2006).
Oyun, Çocukluk ve Sokak
Çocuklar
için sokak, oyunun ve sosyalleşmenin en önemli sahnesiydi. Sek sek, çelik
çomak, uzun eşek gibi oyunlar mahalle sokaklarında oynanır, özellikle Ramazan
ve bayram dönemlerinde çocuklar sokakta topluca eğlenirdi (Faroqhi, 2005).
Osmanlı’da
çocuk eğitimi sadece ailede değil, mahalle ve sokak gözetiminde de yürütülürdü.
Büyükler çocukları gözetir, yanlış davranışlarını düzeltirdi. Bu, sokak
kültürünün aynı zamanda pedagojik bir boyut taşıdığını gösterir (Kafadar,
2009).
Dini ve Sosyal Etkinlikler: Sokakta Ortak Hayat
Sokaklar
yalnızca gündelik yaşamın değil, aynı zamanda kolektif ritüellerin de
mekânıydı. Mevlidler, düğün alayları, cenaze törenleri, aşure dağıtımları gibi
etkinlikler hep sokakta yapılırdı (İhsanoğlu, 1999). Bu etkinlikler,
mahalleliyi bir araya getirir, sosyal dayanışmayı güçlendirirdi.
Ramazan
aylarında sokaklar daha da canlanır, teravih sonrası sokaklarda sohbetler,
meddah gösterileri, karagöz oyunları yapılırdı (Altınay, 1917/2022).
Temizlik ve Estetik Anlayışı
Osmanlı’da
sokakların temiz tutulması hem dini hem toplumsal bir görev olarak görülürdü.
Sabahları ev önleri süpürülür, haftalık sokak temizlikleri yapılırdı. Sokaklara
tükürmek, çöp atmak gibi davranışlar ayıplanır, hatta bazı mahallelerde
cezalandırılırdı (İnalcık, 2004).
Sokak
çeşmeleri, sebiller, kuş evleri gibi unsurlar ise sadece fonksiyonel değil,
aynı zamanda estetik öğelerdi. Bu unsurlar Osmanlı mimarisinin sokakla kurduğu
ilişkiyi de gösterir (Necipoğlu, 2005).
Sonuç
Osmanlı’da
sokak, sadece fiziksel bir geçiş alanı değil; dini, ahlaki, ekonomik ve
kültürel etkileşimin merkezidir. Mahalle yapısıyla birlikte şekillenen sokak
kültürü; toplumsal dayanışma, ortak yaşam, estetik ve mahremiyet gibi çok
katmanlı değerleri içinde barındırır. Modern şehirlerin bireyselleşmiş
yapısıyla karşılaştırıldığında, Osmanlı sokak kültürü; yeniden keşfedilmeyi hak
eden bir sosyal model sunar.
Kaynakça
· Altınay, A. R. (2022). Eski İstanbul Hayatı (Orijinal çalışma 1917). İstanbul: Kapı Yayınları.
· Faroqhi, S. (2005). Osmanlı'da Gündelik Hayat. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
· İhsanoğlu, E. (Ed.). (1999). Osmanlı Medeniyeti Tarihi. İstanbul: İSAM Yayınları.
· İnalcık, H. (2004). Osmanlı'da Toplum ve Ekonomi. Ankara: Doğu Batı Yayınları.
· Kafadar, C. (2009). Kim Var İmiş Biz Burada Yoğ İken. İstanbul: Metis Yayınları.
· Necipoğlu, G. (2005). Osmanlı'da Mahremiyet ve Mekân. İstanbul: Metis Yayınları.
· Ortaylı, İ. (2006). Osmanlı'yı Yeniden Keşfetmek. İstanbul: Timaş Yayınları.
Yorumlar
Yorum Gönder